GURUGRAM: Bu şehirde orman alanı azaldı (%19’dan %9’a), gölet sayısı azaldı (641’den 124’e) ve su tablası azaldı (yer seviyesinin 10m altı 30mbgl’ye). Gelişme o kadar gelişigüzel oldu ki, yenilenenden iki kat daha fazla yeraltı suyu çıkarıldı. Bunlar bize Sıfır Gününün – Gurugram’ın suyunun bittiği anın – çok da uzak olmadığını söyleyen rakamlar.
Hindistan’ı ‘suyu pozitif’ yapmak için çalışan kar amacı gütmeyen bir kuruluş olan WeForWater, artık suyu veya doğayı kullanamayacağımız mesajını yaymak için toplumun dört bir yanından paydaşları bir araya getirerek durumun ciddiyetini vurgulamaktı. tabii olarak.
Birlik Bakanı ve Gurugram Parlamento Üyesi Rao Inderjit Singh, şehrin – ve dolayısıyla ülkenin – tam anlamıyla bir dönüm noktasında olduğundan bahsetti. “Refah yolunda mı yoksa yıkım yolunda mıyız?” O sordu.
Seyircilere, “Ya Mezopotamya ya da Rakhigarhi’nin, şiddetli su kıtlığı çeken gelişen şehirlerin yoluna gidiyoruz ya da Nil’in sularını akıllıca hasat edebilen Mısır’ın yoluna gidiyoruz” dedi.
“Hükümet ve vatandaşlar, suyumuzun bitmemesini ve Gurugram’ın tozlu bir şehir haline gelmemesini sağlamak için güçlerini birleştirmeli.”
Sulama Dairesi tarafından geçen yıl yapılan bir yeraltı suyu araştırmasına göre, Gurgaon ilçesindeki 169 köyden 99’u, 30 metre veya daha fazla derinlik anlamına gelen ‘kırmızı’ bölgeye düşüyor. Köylerdeki su tablası ilk kez haritalandı ve acil adımlar atılmazsa şehrin Chennai (2019) veya Bangalore (2016) tarafında yer alabileceğini açıkça gösterdi.
Nitekim veriler, STK’lar Shubhi Kesarwani doğaya ve hayatımıza dengeyi geri getirmenin anahtarı olduğunu vurguladı. “Akiferlerin dijital olarak haritalanması, etkili su yönetimine yönelik ilk adım olmalıdır” dedi.
2030 yılına kadar Hindistan’daki su talebinin arzı ikiye katlayacağı tahmin ediliyor. O zaman mesaj, uyarı işaretlerini tehlikemize rağmen görmezden gelmemizdi.